Günümüzün en sık şikayet edilen sağlık sorunlarından biri olan bel, omuz, bilek ve diz ağrılarına yol açan nedenlerin başında aşırı kilo, ha...
"Yanlış beslendikçe kilo alıyoruz, kilo aldıkça hareketsizleşiyoruz. Kemik suyu, sakatatlar gibi kemik, kıkırdak, kas ve tendonlarımızın ana ihtiyaç maddelerini unuttuk." dedi. Dr. Akkurt, özellikle eklem ağrıları olanlara kolajen, kalsiyum ve hiyalüronik asit kazanmaları için kemikli et ve sakatat tüketmelerini önerdi.
Eklem ağrılarının aşırı ağırlık kaldırmaya, bilgisayar / televizyon başında saatlerce hareketsiz oturmaya, genel olarak hareketsiz bir yaşam şekli benimsemeye ya da yaşa bağlı olarak da artabileceğini dile getiren Dr. Akkurt, uzun süre geçmeyen ve belli bir bölgede yoğunlaşan ağrılarda doktora başvurulması gerektiğini söyledi. "Eklemlerimiz bir yandan iyi beslenmeme yüzünden zayıflarken, diğer yandan alınan fazla kilolar nedeniyle aşırı yüke maruz kalıyorlar. Bir anda aklımıza spor yapmak gelip de ilk iş koşuya başladığımızda onları daha fazla yaralıyoruz." diyen Dr. Akkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "En faydalısı genç ineğin kaval kemiğinde bulunan kemik iliğidir. Kemik iliği kemiğin içinde bulanan, yağa benzer, beyaz, atalarımızın sofralarından eksik etmediği ama bizim unuttuğumuz bir maddedir. Kaynatılarak suyu tüketildiğinde vücudumuza müthiş bir destek sağlar. 500-1000 kiloluk hayvanı ayakta tutan bu madde bizi de ayakta tutacaktır."
Kemik iliğinin faydalarının saymakla bitmeyeceğini öne süren Dr. Akkurt, yaşlanmaya bağlı diz kapaklarındaki sıvı eksikliği, kemik erimeleri, eklem ağrıları, kış hastalıkları, saç dökülmeleri, ameliyat yaraları, kırık, çıkıklarla mücadelede çok büyük destek olduğunu vurguladı.
Isınmadan spora başlamayın
Eklem ağrıları ile mücadelede inek sütü yerine keçi sütünden mamül yoğurt, peynir, kefir, yeşil yapraklı taze sebzeler, yeşil çay, badem, balık, yumurta gibi besinlerin de şifalı olacağına değinen Dr. Akkurt, inek sütü, buğday ve şekerden uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.
Hareketli bir yaşam için illa akla ilk olarak koşu ya da ağırlık kaldırmanın gelmesinin de yanlış olduğunu kaydeden Dr. Akkurt, günlük yarım saatlik açık hava yürüyüşlerinin, asansör yerine merdiven tercih etmenin, gideceğimiz yerden bir durak önce inip bunu yürüyüş fırsatına çevirmenin başlangıç için yeterli olacağını söyledi.
Eklem ağrılarının tedavisinde ilaç ve cerrahi uygulamaların yanı sıra doktor gözetiminde kaplıca suyunun kullanılabileceğini, PRP ve biorezonans metodundan yararlanılabileceğini ifade etti.
Hiç yorum yok