Yıllanmış mesleklerini bırakıp aşçı oldular...

Siz hiç ölçmesini biçmesi bilen insanların ürettiği poğaçayı, yada profiteroli yediniz mi?  Şimdi kafanızda bu ne alaka diye bir soru uyan...

Siz hiç ölçmesini biçmesi bilen insanların ürettiği poğaçayı, yada profiteroli yediniz mi? 

Şimdi kafanızda bu ne alaka diye bir soru uyanacak. Evet bu cafede her şey ölçmesini biçmesini bilen bir mimar ve bir makine mühendisi tarafından üretiliyor.

Onların bir hayali vardı... Bu hayali gerçekleştirmek için yıllanmış mesleklerini bıraktılar. yeniden eğitim alıp yola çıktılar.

Siz hiç ölçmesini biçmesi bilen insanların ürettiği poğaçayı, yada profiteroli yediniz mi? Şimdi kafanızda bu ne alaka diye bir soru uyanacak. Evet bu cafede her şey ölçmesini biçmesini bilen bir mimar ve bir makine mühendisi tarafından üretiliyor.

Kozyatağında geçtiğimiz aylarda kapısını açan butik Kafenin sahiplerinden Öznur Şahin, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesini iyi derece ile bitirmiş bir mimar. Öte yanda eşi Serkan Şahin ise İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğinden mezun yıllarca dev firmalarda çalışmış bir makine mühendisi.

Her ikisinin ortak hayali olan butik cafe işini yapmaya Yunanistan da bir tatil sırasında karar veriyorlar. Türkiye dönüşü hemen kolları sıvayıp işe koyulmuşlar. Dedik ya ölçmesini biçmesini biliyor diye. Ciddi fizibilite çalışmaları sonucu Mimarca adını verdikleri Cafe'yi açmışlar. Bu arada ortaya çıkan sorunda Öznur Şahin'in aşçılık eğitimi alması ile çözülmüş.

Şimdi Mimarca her gün ciddi bir kapasite ile faaliyetini sürdürüyor. Tarzı butik olan bu cafe'de her gün 20 masa müşterilerini, iyi bir performansla misafir eden ikili ayrıca unlu mamülller de özellikle ekmek konusunda iddialılar.

Hedeflerinde ise insanlara katkısız, saf ve temiz ürünler sunmak var. Bu amaçla hem ham madde hem de üretim aşamaları ile ilgili araştırmalar yapıyorlar.

Çalışmalarıyla ilgili olarak Öznur Şahin şunları anlatıyor: "hikaye esasında bu işi sevip sevmediğimi anlayabilmem için workshoplara kataılmamla başladı. Bu belki sadece İstanbul'un yoğunluğu ve temposundan kaçıştı. Geçen zaman içinde workshopların yetmediğinde gördüm. Bir sonra ki adımda profesyonel eğitimler almaya karar verdim. Her öğrendiğim ürünü, üretmek adına değil yorum yapabilmek adına öğrenmeyi kendime ilke edindim. Farklı tatlar, lezzetler ve tarifleri denemek tamamen benim hobim haline geldiğinde iyi ki bu işi yapıyorum dediğim gün oldu"

Mimarca Kafe'nin ikinci fikir babası ise Makine Mühendisi Serkan Şahin ise konuyla ilgili olarak şöyle konuşuyor: "İnsanlar belirli bir yaştan sonra sanırım hayallerinin peşinde koşmak o hayalle yaşamayı istiyor. Butik anlayışımız sadece fiziki yapımızı değil; düşüncemizi ve hizmet tarzımızı da yansıtıyor. Doğru ürün, farklı lezzet, mükemmel hizmet anlayışımızı Kafemize yansıttığımızı düşünüyorum"

Mimarca Kafe doğal saf olarak tam 23 değişik ürünü müşterilerine sunuyor. Serkan Şahin Mimarca Kafe'de ekmeklerden sorumlu. On değişik çeşit ekmek yapıyor. Bunların adları ise sarı un, tam buğday ve beyaz undan üretilen Köy ekmeği, tam sadece tam buğday unundan üretilen Tam buğday ekmeğinin yanı sıra, Çavdar ekmeği, Siyez Ekmeği, Baguette Ekmeği, Beyaz un , durum buğday unu, zeytinyağı biberiye, kekik ve domatesle üretilen Foccacia Ekmeği, Kastamonu yüresinden getirtilen Karakılçık unu ile yapılmış Karakılçık Ekmeği, içinde ekmeklik un tam buğday unu ve çavdar unundan üretilen Rustik ekmek ile çok beğeni kazanan Siyez Bulguru, yulaf, Çavdar unu, tam buğday unu beyaz un, kabak çekirdeği, ay çekirdeği ile üretilen Alman Çiftçi ekmeği, Beyaz undan üretilen ve mayalanması özel olan Ciabatta ekmeği, Öznur Şahin ise, çeşit çeşit poğaçalar,gül böreği, tuzlu kek, boça böreği, San sabastian, Cheesse cake, özel yapım Profiterol, çift çikolata ile yapılan pasta damaklara şenlik, Bavarian, Triamisu, Cup Cake, Muffin yanı sıra bir çok çeşit kek, Tartolet, Mozaik pasta, sütlü tatlıları üretiyor.

Hoşça vakit geçirilecek, müşterilerin gözünün önünde organik üretim yapılan bir ortamda bulunmak insana zevk ve güven veriyor.