Gelişen teknoloji ile alışkanlıklarımızın ve hayat tarzımızın da değiştiği inkâr edilemez bir gerçek halini aldı. Giderek hızına yetişemediğ...
Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber günümüzde beslenme alışkanlıklarımız ve davranışlarımız bu gelişmelerden nasibini nasıl alıyor sorusunu yanıtlıyor.
Yeni nesil yemek yapmayı Youtube’den öğreniyor
Rochester Teknoloji Enstitüsü’nün yaptığı yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre; internet ve akıllı telefon kullanımının üniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve yiyeceklerle olan ilişkileri üzerinde etkileri olduğu kanıtlanmış durumda. En önemli etkisinin, gençlerin yemeği yalnız ve bilgisayar başında yemeği tercih etmesi olarak belirlenmiş. Yine bu yaş grubu arasında beslenme ile ilgili bilgi, yiyeceklerin besin değeri ve yemek tarifleri konusunda en çok kullanılan araştırma aracının internet olduğu araştırma sonucunda saptandı.
Yine aynı konuda Hartman Grup’un yaptığı araştırma sonuçlarına göre; internet kullanıcılarının büyük bir kısmı yemek tercihi yaparken; yemek ile ilgili bloggerların ve yemek ile ilgili toplulukların sosyal medya yayınlarında yer alan bilgileri kullanmayı tercih ediyor. Bu araştırmanın sonuçlarına göre; yemek seçimlerinin çoğu öğünden 2 saat önce sosyal medyada takip edilen sayfalara göre yapılıyor, gençler yemek yapmayı annelerinden değil YouTube’den öğreniyor, ana öğünlerin ikisi bilgisayar başında tüketiliyor. Araştırmanın en ilginç sonucu; kişiler beslenme tarzlarına karar verirken %25 oranında blogger sitelerini kullanıyor, doktor ve diyetisyen sayfalarını tercih edenlerin oranı ise %18.
Kahvaltı yerine ekmek arası Facebook
Ottowa Toplum Sağlığı Merkezi tarafından; yaş ortalaması 15 olan 9000 çocuk üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; sosyal medyada geçirilen toplam zamanla çocukların beslenme alışkanlıkları arasında çok ciddi bir bağlantı olduğu tespit edilmiş. Sosyal medya ve internet başında uzun zaman geçiren çocukların, daha kısa zaman geçirenlere oranla yetersiz ve dengesiz beslendiği belirlenmiştir.
Sağlımızı sosyal medyadan korumanın 6 taktiği
Bilgi kirliliğinden korunmak
Merak ettiğimiz sağlık konusunu internetten araştırdığımızda tek kaynak kullanmamak ve birçok yerden araştırarak, karar almak bilgi kirliliğinin sağlığımızı kirletmesine engel olmanın yollarından biri.
Günde 2 saatten fazla sosyal medya kullanmamak
Kişinin kendi hayatını sürekli başkaları ile kıyaslamasının depresyon ve özgüven kaybına neden olabileceği biliniyor. Bu nedenle psikologların önerisi günde 2 saatten fazla sosyal medyada zaman geçirmemek.
Bilgiye sağlık otoritelerinden ulaşmaya çalışmak
Öğrenmek istediğimiz konuyu öncelikle sağlık örgütleri, üniversitelerin ilgili bölümlerinin sayfaları veya uzman sayfalarından okumak bilimsel ve doğru bilgiye ulaşmamızı kolaylaştırır.
Yemek zamanında sadece yemek
Yemek yerken, başka faaliyetler ile uğraşmanın tokluk hissinin oluşmasında zorluk yarattığı biliniyor. Yıllardır verilen öneri, TV karşısında yemek yememekti. Günümüze uyarlanan versiyonu ise, yemek yerken sosyal medyadan uzak durmak ve sadece yemekle ilgilenmek.
Bilgisayar başındayken sağlıklı atıştırmalıklar seçmek
Çoğu kişi bilgisayar veya akıllı telefon başındayken bir şeyler atıştırmayı seviyor. Yağ ve şeker içeriği yüksek atıştırmalıklar yüksek kalori almanıza neden olarak şişmanlığa davetiye çıkarıyor. İnternette zaman geçirirken su, maden suyu, çiğ sebze ve taze meyveler en iyi atıştırmalıklar.
Sosyal medyayı egzersiz motivasyonu için kullanmak
Egzersiz motivasyonu düşük biriyseniz, yürüyüş ve koşu gruplarına üye olarak grup aktivitelerine katılabilir ve günlük egzersiz paylaşan sayfaları takip ederek hareketinizi arttırabilirsiniz.
Hiç yorum yok